Cinsellik

Cinsellik kavramını Fransızca “séxualité” veya İngilizce “sexuality” kavramlarına atfen ele alarak kelimenin etimolojisine bakacak olursak Latince “sexus” kavramından gelmektedir. Sexus seks anlamına gelir. Seks kelimesi latince “secare’den” (ayrışma, kesme) veya “sequi’den” (refakat etmek, tamamlamak) gelmektedir. Seks kelimesi mantıklı olarak hem cinslerin ayrışmasını hem de cinsel üreme amaçlı cinslerin birbirlerini tamamlamalarını ifade eder. Erkek ve dişi olarak iki cinsiyet tanımlanır ve üremek için birbirlerini tamamlarlar. Türün devamı için üreme temel teşkil eder (Le Bot, 2002). Dolayısıyla cinsellik üreme kapasitesi olan dişi ve erkek organizmaların olduğu biyolojik bir temel; dişi ve erkek cinsel birleşme davranışı veya karşılıklı erotik davranışlar içeren cinsel davranış; bağlanma, arzu ve erotik haz içeren duygusal etkileşim; bilgi, öğrenme, temsil, değerler, ahlak, inançlar, mitler gibi konuları içeren bilişsel ve kültürel boyut içerir. Özellikle son iki konu insan cinsel davranışının önemli özelliklerindendir.

Cinsellikte üreme ön plana çıkmakla birlikte haz eşlik etmektedir. Günümüzde insan cinselliği kadın ve erkek için haz odaklı olup yaşam boyu devam etmektedir. Özellikle doğum kontrol yöntemleri kadının üreme beklentisi olmadan haz merkezli cinsellik yaşamasına imkân vermektedir.

İnsan cinselliğinin işlevselliği biyolojik, kişisel, ilişkisel, sosyal olmak üzere birbirleriyle koordineli işleyen dört boyut içerir (de Carufel, 2008). Farklı nedenlerden dolayı biyolojik cinsel yapı ve işlevlerinde bozulmalar olabilir. Bu süreçte ayırt edici tanı veya sorun tanımlama esastır. Cinsel sorun veya bozukluklar etiyolojilerine göre cinsel terapi çerçevesinde medikal, seksolojik, psikolojik yaklaşımlarla veya kombine bir yaklaşımla ele alınırlar.

Call Now ButtonHEMEN BİLGİ AL!