Dr.François de Carufel tarafından seksolojik çerçevede yapılandırılmış olan “seksofonksiyonel cinsel terapi” yaklaşımı, Klinik Psikolog Dr.Ertuğrul Taş tarafından Türkçeye uyarlanmıştır. Bu teori cinselliğin fonksiyonel boyutuna odaklanır. Cinsel sorunları veya bozuklukları tanılama ve tedavi için insan cinselliğinin işleyişini bilmek gerekir. Seksofonksiyonel yaklaşım insan cinselliğinde işlevselliği dört temel boyut üzerinden ele alır. Bunlar biyolojik, kişisel cinsel işlevsellik, ilişkisel ve sosyal boyutlardır.
1. Biyolojik boyut
Biyolojik cinsel yapı kromozomlara bağlı şekillenir: XY testislerin, XX yumurtalıkların gelişimine zemin hazırlar. Farklılaşmış gonadların salgıladıkları hormonların etkisi altında iç ve dış cinsel yapılar şekillenir, cinsel fenotipler ve ergenlikle beraber ikincil cinsel özellikler gelişir (Trémollieres, 2013) . Anatomik cinsel yapıların bütünlüğü ve döllenmeye de etki eden nörofizyolojik süreçlerin işlevselliği biyolojik boyutun bütünlüğünü ortaya koyar.
2. Kişisel cinsel işlevsellik
Biyolojik cinsel yapının bütünlüğü kişisel cinsel işlevselliğe izin verir. Cinsel pozisyon alma, cinsel tercihler, cinsel gerilimi yönetme temel alanlarıdır. Bu alanlarda karşılıklı tamamlayıcılık önem arz eder.
2.1. Cinsel pozisyon alma
2.1.1. Cinsel kimlik
Cinsel pozisyon alma kişinin cinsiyet kimliğiyle ilgilidir. Kişinin kendisinin ne kadar kadın (feminen) veya erkek (maskülen) hissettiğini tayin eder (Stoller, 1985). Normatif olarak biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet örtüşür. Biyolojik cinsiyeti erkek veya kadın olan kişi kendini erkek veya kadın olarak tanımlayacak ve hissedecektir. Bununla birlikte, cinsel pozisyon alma bazı bireylerde farklı şekillenmekte ve kişi kendini biyolojik cinsiyetinden farklı bir cinsel kimlikte hissedebilmektedir.
2.1.2. Cinsel yönelim
Cinsel yönelim bireyin kimi erotize ettiğiyle ilgidir. Normatif olarak biyolojik cinsiyeti erkek veya kadın olan biri, biyolojik cinsiyetiyle örtüşür biçimde kendini erkek veya kadın olarak tanımlayacak ve karşı cinsten birini erotize edecektir. Bu durumda cinsel yönelim heteroseksüel olarak tanımlanır. Heteroseksüel yönelim kadın ve erkeğe cinsel ilişkide üreme davranışı ortaya koyma imkânı verir.
Bazı bireyler için süreç farklı işlemektedir. Birey kendi hemcinsini (eşcinsellik) veya her iki cinsi (biseksüellik) erotize edebilir.
2.1.3. Cinsel yönlendirme
Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi tayin olmuş kadın veya erkek cinsel güç ortaya koyar. Erkek itici, delici propülsif cinsel enerji ortaya koyar. Diğer bir deyişle erkek cinselliğinin temel özelliği olan cinsel erkliğini gösterir. Kadın erkeğin ortaya koyduğu cinsel enerjiyi alıcı konumda olur. Erkeği hem uyarır hem de uyarılmaya bağlı oluşan cinsel gerilimi karşılayıcı tavır sergiler.
2.2. Cinsel tercihler
Cinsel etkileşimin geçtiği ortam, cinsel aktiviteler, cinsel pozisyonlar, karşılıklı duygular ve cinsel aktiviteler haz merkezli cinselliği etkilerler. Cinsel tercihlerde ideal olan karşıdaki insanı bütün olarak dikkate alan bir yaklaşımdır. Cinsellikte sınırlayıcı bir yaklaşım bütünden uzaklaşma ve fetişist eğilimlere kayma riski taşır.
2.3. Cinsel gerilimi yönetme
Cinsel uyarılma ve cinsel istekle ilişkili olarak gelişen cinsel gerilimi fonksiyonel olarak yönetmek cinsel gerilimi başından sonuna kadar kademeli olarak sürdürebilme kapasitesidir. Master ve Johnson (1966) cinsel uyarılma safhalarını tanımlamışlar ve cinsel uyarılma grafiğini yapılandırmışlardır. Cinsel uyarılma başlangıç, plato, orgazm ve çözülme evrelerini içerir (Trudel, 2000).
Tablo 1: M&J (1966) Uyarılma Grafiği
3. İlişkisel cinsel işlevsellik
Cinsellikte karşılıklı ilişki ve iletişimi tanımlar. Eşler karşılıklı olarak birbirlerini dikkate alırlar: Bu cinsel konuları ele almayı kolaylaştırır. Cinsel ilişki öncesi, süreci ve sonrasında iletişim kanallarının önemini vurgular.
4. Sosyal cinsel işlevsellik
Cinsellikte karşılıklı saygıyı ön plana çıkartır. Kişi kendine ve diğerine saygı duyar. Her kültür cinsel konularda kurallar koyar. Bu kuralları dikkate alarak cinsel davranış ortaya koymak gerekir. Dolayısıyla cinsellikte etik boyutu içerir.